İrtica Nedir? Geçmişten Günümüze Tarihsel Bir Bakış Bir Tarihçinin Perspektifinden İrtica ve Toplumsal Değişim Tarihçi olarak baktığımda, toplumların değişim süreçleri genellikle ani kırılmalar ve devrimlerle şekillenir. Bu değişimlerin izlediği yol bazen lineer değildir; bazen geriye dönüşler, bazen de toplumsal olarak “geri adımlar” atmak zorunda kalırız. Bu tür geri adımların çoğu zaman halkın veya yönetimlerin eski düzenlere olan özlemiyle ilişkili olduğu görülür. İrtica, tam da bu noktada devreye girer. Bu kavram, geçmişte olduğu gibi, günümüzde de farklı şekillerde yorumlanmakta ve toplumsal dinamikler üzerine derin etkiler bırakmaktadır. Peki, tarih boyunca farklı toplumlar ve siyasal yapılar irtica kavramını nasıl anlamış ve bu düşünceye…
8 YorumKategori: Makaleler
Kamera mı Kamera mı? Gözler Objektifte, Zihinlerde Fırtına! Hayat bazen öyle anlar sunar ki, bir kelimenin vurgusu bile tartışma çıkarabilir. “Kamera mı kamera mı?” derken bile kulağınızda bir tını belirir. Sanki biri teknik detaylara odaklanmış, diğeri duygusal bir anı yakalamakla meşgul. İşte bugün, hem dilimizin tuhaf oyunları hem de kadın-erkek bakış açıları eşliğinde bu ‘kameralı’ meseleye biraz kahkaha serpiştireceğiz. Kamera mı Kamera mı? Dilin Oyunu, Hayatın Aynası Bir kelimeyi iki kez söyleyince anlam değişiyor mu? Eh, Türkçe bu; her şey mümkün! Birine “kamera” deyin, hemen cihazı düşünür. Ama “kamera mı?” dediğinizde, yüzünde sorgulayan bir ifade belirir: “Hangisi, cepteki mi yoksa…
8 YorumZihnin Zemini: Parke Görünümlü Seramik Kullanışlı mı? Bir psikolog olarak her zaman insanların neden belirli seçimler yaptıklarını anlamaya çalışırım. Bir odanın duvar rengi, ışık düzeni ya da zemin kaplaması… Tüm bu tercihler yalnızca estetik beğeniler değildir; aynı zamanda bireyin psikolojik ihtiyaçlarının yansımasıdır. Günümüzde sıkça karşılaştığımız parke görünümlü seramik tercihleri de bu durumu mükemmel şekilde özetler. “Parke görünümlü seramik kullanışlı mı?” sorusu, aslında “Neden hem doğallık isteriz hem de pratiklikten vazgeçmeyiz?” sorusuna dönüşür. Bu yazıda, bu tercihin bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarını analiz edeceğiz. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Algı ve Gerçeklik Arasındaki İnce Çizgi Gerçeğe Benzeyen Konfor Bilişsel psikolojiye göre insanlar…
Yorum BırakDağ Eteği Mecaz mı? Bilimin Işığında Dilin Derinliklerine Bir Yolculuk Bir kelime ya da ifade bazen sandığımızdan çok daha fazlasını anlatır. “Dağ eteği” de tam olarak böyle bir örnek. Jeoloji kitaplarında geçen bir terim gibi görünse de, aslında dilbilim açısından oldukça ilginç bir tartışmanın da merkezinde yer alır: Bu ifade mecaz mı, yoksa gerçek anlamını mı taşır? Bugün bu sorunun peşine düşeceğiz. Hem bilimsel verilere dayanarak hem de herkesin anlayabileceği sade bir dille “dağ eteği”nin gizemini çözmeye çalışacağız. — “Dağ Eteği” Nedir? Gerçek Anlamdan Başlayalım Önce temel bilgilerle başlayalım. Coğrafya ve jeoloji sözlüklerinde “dağ eteği”, bir dağın yüksek yamaçlarının bittiği…
Yorum BırakGöz Doktoruna Ne Zaman Gidilmeli? İnsan Algısının Psikolojik Derinliklerine Bir Yolculuk Bir Psikoloğun Merakıyla Başlayan Gözlem Bir psikolog için her davranış, bilinçaltının sessiz bir cümlesidir. Bazen bir bakışın yönü, bazen bir göz kırpması bile insanın iç dünyasına dair çok şey anlatır. Göz doktoruna ne zaman gidilmeli? sorusu da yalnızca fiziksel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda psikolojik bir göstergedir. Çünkü görme, yalnızca bir biyolojik süreç değil; algı, dikkat ve duygu arasındaki karmaşık bir ilişkidir. İnsan, dünyayı gözleriyle değil, zihniyle görür. Bu nedenle göz doktoruna gitme kararı da, çoğu zaman farkındalığın, kaygının veya inkârın bir ürünüdür. Bir psikolog gözüyle bakıldığında, “görmeme”…
4 YorumGöymek Ne Demek? Bir Kelimenin Zamanla Kayıp ve Dönüşüm Hikâyesi Dil, Hafızanın Aynasıdır Kelimeler, bir milletin hatırasını taşır. Her biri, geçmişin bir parçasını bugüne taşır; kimi zaman bir duyguyu, kimi zaman bir davranışı saklar. “Göymek” kelimesi de bu unutulmuş sözcüklerden biridir. Günümüz Türkçesinde pek duyulmasa da, Anadolu’nun kimi köylerinde hâlâ yaşamaya devam eder. Peki göymek ne demek? Sadece bir fiil midir, yoksa kültürel bir mirasın yankısı mı? Göymek Kelimesinin Kökeni ve Anlam Katmanları “Göymek” kelimesi, eski Türkçede “yakmak, gizlemek, saklamak, korumak” anlamlarını taşır. Bu çok yönlülük, Türkçenin tarihsel zenginliğini gösterir. Divanü Lügati’t-Türk’te “göymek”, “bir şeyi ateşe vermek” ya da “içinde…
Yorum Bırak2 Berjer Arasına Ne Konur? Mekândan Daha Fazlası: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Ev dekorasyonu çoğu zaman yalnızca estetik tercihlerden ibaretmiş gibi görünür. Oysa bir yaşam alanını düzenlemek, kim olduğumuzu, dünyaya nasıl baktığımızı ve toplumsal değerlerimizi yansıtır. “2 berjer arasına ne konur?” sorusu da ilk bakışta basit bir dekorasyon sorusu gibi dursa da, aslında çok daha derin anlamlar taşır. Bu yazıda, bu soruya yalnızca tasarım açısından değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli perspektiflerden yaklaşacağız. Mekânın Anlamı: İki Sandalye Arasındaki Alan İki berjer arasındaki alan, sadece bir boşluk değildir. Bu alan, iki farklı dünyayı, iki farklı…
Yorum BırakGurbet Nedir, Zorlukları Nelerdir? İnsan Psikolojisinin Uzaklarla İmtihanı Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamaya çalışırken sık sık şu gerçekle karşılaşırım: insan yalnızca bulunduğu yerle değil, uzakla olan ilişkisiyle de tanımlanır. “Gurbet nedir, zorlukları nelerdir?” sorusu da işte bu ilişkinin derin bir ifadesidir. Çünkü gurbet, yalnızca coğrafi bir uzaklık değil; aynı zamanda duygusal, bilişsel ve sosyal bir kopuştur. Bu yazıda, gurbetin insan psikolojisinde nasıl yankı bulduğunu üç temel perspektiften —bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji— inceleyeceğiz. Her paragrafta kendi içsel deneyimlerinize bir pencere açmanızı, kendi “gurbetlerinizi” hatırlamanızı istiyorum. Gurbetin Anlamı: Sadece Uzakta Olmak Değil “Gurbet” kelimesi Arapça “garîb” kökünden gelir; yani “yabancı,…
Yorum BırakÖğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve “Guguk Kuşu” Metaforu Bir öğretmen için öğrenme, sadece bilgi aktarımı değil; yaşamı yeniden anlamlandırmanın, bireyin potansiyelini fark etmesinin bir yolculuğudur. Bu yolculuk bazen zarif bir kuşun kanat çırpışı kadar ilham verici, bazen de bir “guguk kuşu” kadar karmaşık olabilir. “Guguk kuşu tehlikeli mi?” sorusu ilk bakışta doğayla ilgili gibi görünse de, aslında eğitim dünyası için güçlü bir metafordur. Çünkü öğrenme süreçlerinde de bazen dışarıdan gelen bir fikir, alışılmış düzeni yıkar; bazen de bireyin içsel dengesini sarsarak yeni bir farkındalık yaratır. Öyleyse gelin, guguk kuşunu biyolojik bir olgu olarak değil, pedagojik bir sembol olarak yeniden düşünelim. Guguk…
Yorum BırakGremse Altın Kaç Gramdır? Edebiyatın Işığında Değerin Anlamı Kelimelerin altınla yarıştığı bir dünyada yaşıyoruz. Her sözcük, bir yankı; her anlatı, bir iz bırakıyor. Edebiyatın büyüsü, nesnelerin ötesine geçip onlara ruh kazandırmasında gizli. Gremse altın da bu anlamda yalnızca bir değer ölçüsü değil, kültürel belleğimizde bir metafor, bir hikâye taşıyıcısıdır. Bu yazıda, “Gremse altın kaç gramdır?” sorusuna sadece maddi bir cevap aramayacağız; onun edebi, sembolik ve anlatısal ağırlığını keşfedeceğiz. Bir Nesnenin Hikâyesi: Gremse’nin Edebi Dönüşümü Edebiyatta her nesne, kendi hikâyesini taşır. Gremse altın da bu hikâyelerden biridir. Tarihsel olarak bir ölçü birimi, bir zenginlik göstergesi, bir güvence aracı olarak karşımıza çıkan…
Yorum Bırak